Mengüşoğlu, “Milli mücadeleyi kazanan sadece asker değildir, kuşkusuz Akif gibi gayret sahibi insanların da bu zaferde büyük emeği vardır." dedi.

Bursa- Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. bünyesinde faaliyetlerini sürdüren İbrahim Paşa Kültür Merkezi’ndeki “Hür Düşünce Mektebi” edebiyatseverleri ağırlamaya devam ediyor."Müstesna Şair Mehmet Akif" konulu programda konuşan Yazar Metin Önal Mengüşoğlu,  Mehmet Akif Ersoy'un hayatından kesitler sundu. Mengüşoğlu, " İstiklal Marşı’nın yazarı merhum Mehmet Akif,  bizim için bir rol modeldir. Slogana ve hamasete boğmaksızın Mehmet Akif'ten alacağımız çok büyük dersler olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

"Müslüman'ın boş zamanı olmaz"

Mehmet Akif’in mücadelesinin örnek alınması gerektiğini ifade eden Mengüşoğlu, "Üstada, ‘boş zamanlarınızda ne yaparsınız?' diye soruyorlar, müthiş derecede sinirleniyor,  ‘benim boş zamanım olmaz ki, Müslüman’ın boş zamanı olmaz' diyor.  Zamanın düşünürleri, bunu genelde ‘asra yemin olsun' şeklinde tercüme ederler.  Allah'ın insana lütfettiği ikramların en büyüklerinden biri zamandır. Çok çabuk geçip gider.  O yüzden Müslüman’ın boş zamanı olmaz” dedi.

“Akif rol modeldir”

Veteriner hekim, hafız ve Kur’an mütercimi ünlü şairin hayata bakışına ilişkin de ilginç saptamalarda bulunan Mengüşoğlu, "Akif kızan, kızmasını bilen adamdır. Bizde genelde suya sabuna dokunmayan, kalp kırmayan adama iyi adam denir. Akif ancak Allah'ın hoş gördüğünü hoş gören bir adamdır”  dedi.Ünlü şairin milli mücadeleye nasıl cesaret verdiğini örneklerle anlatan Mengüşoğlu, “Akif'in yaşadığı dönemde her taraftan kuşatılmış bir ülke vardı. Milli mücadeleyi kazanan sadece asker değildir, kuşkusuz Akif gibi gayret sahibi insanların da bu zaferde büyük emeği vardır" ifadelerini kullandı.

"Mehmet Akif'in yokluk içinde bir hayat sürdü"

Mehmet Akif'in yokluk içinde bir hayat sürdüğüne de dikkat çeken Mengüşoğlu,  İstiklal Marşı’nın yazarının ölümünün ardından hazin bir törenle son yolculuğuna uğurlandığını hatırlattı. Mengüşoğlu, "Ömrünün son üç ayında devlet ona bir maaş bağlar ve üç ay o maaş ile geçinir. Vefatında naaşı üzerinde Kelime-i Tevhid yazısı bile olmayan bir tabutla Beyazıt Cami’ne götürülür. Kurşun kalemle tabutun üzerinde Mehmet Akif yazmaktadır. Bunu duyan İstanbul Üniversitesi’nden bir grup öğrenci cenaze namazına iştirak eder ve Akif, Edirne Kapı Şehitliği’nde defnedilir" diye konuştu.